Akupunktur ve Limbik Sistem

Akupunkturun ağrı kesicisi özelliğinin, limbik sistem üstündeki etkisi ile yakından ilgili olduğunu biraz önce belirttim. Ama limbik sistemin tek özelliği, beynin ağrı ile ilişkilendirilen bölüm olması değil. Bugün, limbik sistem hakkında tüm bildiklerimiz akupunkturun önemini gözler önüne seriyor. Duygular, öğrenme, hafıza hepsi beyindeki bu sistem tarafından kontrol edilir. Gelen uyarılara verdiğiniz mutluluk, neşe, huzursuzluk, endişe, üzüntü, endişe ya da saldırganlık gibi duygusal tepkilerin kaynağı burasıdır. Yeme ve içme isteği de yine limbik sistemi tarafından kontrol edilir. Akupunkturun zayıflama tedavilerinde bu kadar etkili olmasının nedeni işte bu.  Akupunkturun sigara bırakma, alkol bağımlılığı gibi problemlerde de etkin bir şekilde kullanılmasının ardında, bağımlılıkların yine beynin bu bölümüyle, yani limbik sistemle yakından ilişkili olmasından kaynaklanıyor.

Görüldüğü üzere, binlerce yıllık bir tarihi olan bu tedavinin günümüze kadar uzanmasının ardında son derece bilimsel bir gerçek yatıyor. Tabii ki, beyinde böyle bir merkezin varlığı 2000 yıl önce bilinmiyordu, ama akupunktur tedavisinin işe yaradığı aşikârdı. Fitoterapi bilimi de, kimyasal tıbbın ‘kocakarı ilacı’ olarak damgaladığı bitkilerin içinde hangi aktif maddelerin olduğunu, bunların hastalığın tedavisinde nasıl etki ettiğini araştırır ve nesilden nesile aktarılan bilginin bilimsel açıklamasını yapar. Her zaman söylüyorum: Akupunktur gibi, fitoterapi gibi arkasına insanlık tarihini almış şifa öğretileri sağlığımızı korumak adına son derece değerli araçlardır.

Akupunktur Nasıl Etki Ediyor? 

İşe yaradığına dair ardında binlerce yıllık bir tarih ve onca kanıt olmasına rağmen, tıp bugün olduğu yere gelinceye kadar söz konusu tedavinin tam olarak nasıl etki ettiği bilinmiyordu. Bugün artık akupunkturun merkezi sinir sistemini uyararak, vücudun biyolojik süreçlerini etkileyen doğal kimyasallar salgılamasını sağladığını gösteren birçok çalışma mevcut. 2003 yılında World Health Organization /WHO (Dünya Sağlık Örgütü) akupunkturla ilgili kapsamlı bir çalışmaya imza attı. Aşağıda yer alan ve daha önce akupunktur üstüne yapılmış klinik araştırmaların incelenmesi ile elde edilen sonuçlar akupunkturun etki mekanizmasını daha iyi anlamamızı sağlıyor.

• Akupunktur elekromanyetik sinyalleri uyararak, bağışıklık sistemi hücrelerinin ve ağrı giderici kimyasalların salınımını artırıyor.

• Beynin acı ile ilişkilendirilen bölümündeki, yani limbik sistemdeki aktiviteyi azaltarak ağrı ve acı kontrolü sağlıyor.

• Vücutta birçok mekanizmayı kontrol eden hipotalamus ile hipofiz bezini uyararak etki ediyor.

• Nörotransmitter ve nörohormonların salınımını etkileyerek beyin kimyasında olumlu değişimlere neden oluyor.

Akupunktur nasıl etki eder?

Akupunktur yapılırken cilde bastırılan iğnelerin vücutta tam olarak nasıl bir etki oluşturduğu halen tam olarak anlaşılamamıştır. Fakat yapılan son çalışmalar akupunkturun beyindeki pozitif ruh hali sağlayan ve ağrıya karşı etkili maddelerin salınımını arttırdığını göstermiştir. Halk arasında “mutluluk hormonları” olarak adlandırılan bu maddeler serotonin ve endorfinleri içerir.

Yapılan bazı deneysel çalışmalar, akupunkturun sırt ve eklem problemlerinden kaynaklanan ağrılara karşı etkili olduğunu göstermektedir. Amerika’da yürütülen plasebo kontrollü bir araştırma, akupunkturun kronik ağrı üzerinde plaseboya göre daha iyi bir etkisi olduğunu göstermiştir. Bu bilgilerin ışığında aşağıdaki etki mekanizmalarının tedavide rol oynadığı varsayılmaktadır:

  • Sinir sistemi aracılığıyla, örneğin endorfinler (endojen ağrı giderici maddeler)
  • Hormonlar aracılığıyla
  • Kan damarlarının aktivasyonu yoluyla
  • Bağışıklığı güçlendirme yoluyla
  • Kasların gevşetilmesi yoluyla

Akupunktur tedavisi nasıl yapılır?

Akupunktur tedavisinde iğneler tedavisi planlanan hastalığa bağlı olarak seçilen noktalara batırılır. Tedavide steril ve tek kullanımlık son derece ince iğneler kullanılır. Hasta genellikle sadece iğnelerin ilk girişinde çok hafif bir ağrı hisseder. Bir süre sonra, tedavi edilen bölgelerde hafif bir sıcaklık hissi gelişebilir. İğneler ciltte yaklaşık 20 ila 30 dakika kalır. Belirli etkilerin elde edilmesi için özel stimülasyon teknikleri kullanılır. Bunun için iğneler ilave olarak ısıtılabilir, bilinçaltı uyarma akımıyla uyarılabilir veya yukarı ve aşağı hareket ettirilebilir.

Akupunktur noktalarını kullanarak uygulanan başka tedavi prosedürleri de vardır. Akupresör yöntemi, akupunktur noktalarına parmaklarla masaj yapılarak bölgede toplanan enerji yoğunluğunun dağıtılması ve ilgili noktalarla bağlantılı olduğu düşünülen organların bu şekilde rahatlatılması esasına dayanır.

Akupunktur noktaları ciltte değişik bölgelere göre değişen derinin 2 mm ila 4 cm’ye kadar derinliğinde bulunur. Lazer akupunkturunda ilgili noktalara lazer iğne denilen, aslında gerçek bir iğne olmayan, bir lazer ışığı darbesiyle ulaşılarak uyarım sağlanır. Lazer akupunkturu iğnelerden rahatsız olanlar ve çocuklar arasında popüler olan hafif ve ağrısız bir yöntemdir.

Akupunktur hangi hastaların tedavisinde kullanılır?

Akupunktur ile pek çok hastalık tedavi edilebilir. Dünya Sağlık Örgütü, akupunkturun kullanılabileceği toplam 40 hastalık tanımlamıştır. Akupunktur özellikle aşağıdaki rahatsızlıklar ve hastalıklar için sıklıkla kullanılır:

  • Baş ağrısı ve migren
  • Sırt ağrısı
  • Sindirim sistemi hastalıkları
  • Psikiyatrik rahatsızlıklar
  • Romatizmal şikayetler
  • Kronik solunum yolu hastalıkları (bronşit, astım)
  • Alerjiler
  • Kadın hastalıkları ve doğum
  • Sigarayı bırakma
  • Zayıflama
  • Akupunktur hamileliğin son birkaç haftasında doğum sürecini kısaltmaya yardımcı olabilir. Ancak bu amaçla kullanılması düşünülüyorsa tedavi mutlaka doktora danışılarak uygulanmalıdır.

Akupunkturun yan etkileri nelerdir?

Akupunktur ülkemizde sadece sertifikalı doktorlar tarafından uygulanmaktadır. Bu alanda yetkin bir hekim tarafından yapıldığı takdirde ciddi yan etkilerle karşılaşılma olasılığı oldukça düşüktür. Genellikle iğne batırılan noktalarda hafif ağrı ve kanama, hafif düzeyde çarpıntı gibi basit yan etkiler görülür. Nadiren ciltteki sinirlerde yaralanma sonucu 4 haftaya kadar süren ağrılar görülebilir. Fakat ehil olmayan kişilerce hijyenik olmayan şartlarda uygulanırsa tehlikeli enfeksiyonlar ve başka ciddi komplikasyonlar görülecektir.

Akupunktur ile zayıflama

Kilo kaybı için akupunktur tedavisinin çeşitli mekanizmalar ile etkili olduğu düşünülmektedir. Akupunkturun, vücudun enerji akışını etkileyerek aşağıdaki mekanizmalarla zayıflamaya yardım ettiği düşünülmektedir;

  • Metabolizmayı hızlandırmak
  • İştahı azaltmak
  • Beyindeki açlık merkezini baskılamak
  • Stresi azaltmak

Geleneksel Çin tıbbına göre kilo alımı, vücuttaki dengesizlikten kaynaklanır. Eski öğretilere göre bu dengesizlik karaciğer, dalak, böbrek, tiroid bezi ya da hormonal bir işlev bozukluğundan kaynaklanır. Bu nedenle, kilo kaybı için, akupunktur tedavileri genellikle vücudun bu alanlarını hedef alır.

Diyet ve egzersiz olmadan tek başına akupunktur ile kilo vermek mümkün değildir. Bu nedenle spor ve diyetle birlikte kullanılır. Kilo vermek için en önemli akupunktur noktaları kulakta bulunur. Kulakta insan vücudundaki tüm organlar uyaran noktalar bulunur. Ayrıca kulakla beyin arasındaki mesafe kısa olduğu için kulaktaki akupunktur noktaları oldukça etkilidir.

Kulaktaki akupunktur noktaları vücutta yağ birikimlerinin bulunduğu bölgelere göre uyarılır. Olası eşlik eden belirtiler, örneğin diz eklemi osteoartriti, sırt ağrısı veya gastrointestinal problemler göz önünde bulundurulur ve tedavi konseptine dahil edilir. Amaç her zaman kalıcı bir sonuç elde etmektir. Bulgulara bağlı olarak iğneler 10 güne kadar kulakta kalır. Kulaktaki akupunktur noktalarına batırılan iğnelerin etkiler;

  • Daha hızlı tokluk hissedilir.
  • Açlık hissinde azalma olur.
  • Aşırı yeme ortadan kalkar
  • Metabolizma ve yağ yakımı hızlanır.
  • Toksinler vücuttan atılır.
  • Hastalar kendilerini daha sakin, daha dengeli ve aynı zamanda daha aktif hissederler.